Kütahya, Eskişehir, Yazılıkaya anıtı ve Midas Antik şehri

7-8 kasımda Yazılıkaya anıtını, frig vadisi yolunu, Aizanoi ve Zeus tapınağını görmek ve kuş - doğa fotoğrafı çekmek amacıyla Kütahya ve Eskişehir taraflarına gittim.

İlk gün Kütahya Yellice dağı ve çevresini gezdim. Sonbahar ile renkleri değişen ağaçlar, ağaç kovuklarıyla yapılmış çeşmeler, çeşit çeşit kuş türleri ve sevimli köyleri ile güzel bir alan.






















Yellice Dağını ve civarındaki köyleri gezdikten sonra planıma göre Eskişehirdeki otele gidecektim fakat havanın kararmasına daha 2-3 saat vakit vardı. bu vakti değerlendirmek istedim ve daha önce internetten araştırırken çok hoşuma giden Aizanoi antik kentine gitmeye karar verdim. Kent, Kütahya'ya 60 km uzaklıktaki Çavdarhisar ilçesinin sınırları içerisinde yer alıyor. Zeus'un bilinen tek neokorosu, bu yönüyle çok önemli bir yer. Ayrıca Tiyatrosu ve stadyumu birleşik. Tiyatrodaki taşlar her ne kadar yerinden oynamış, dağını görünse de çok büyük kısmının (%90'dan fazlasının) yerinde duruyor olması sevindirici. Restorasyon ve düzenleme çalışmaları devam etmekte, 10 yıl içinde önemli bir turizm yeri olanacağı söyleniyor. Benim kanaatim de potansiyelinin yüksek olduğu ve ileride gezmesi çok keyifli bir yer olacağı yönünde. Şimdiki hali bile zaten çok etkileyici.

Zeus tapınağı, özellikle sabah veya akşam ışığında çok güzel gözüküyor. Tapınağın alt bölümünde bbodrum katı var ve çok etkileyici. Filmlerde gördüğünüz karanlık ayin merkezleri gibi. Açıkçası ben oradaki tek kişiydim ve aşağı inerken birden uçuşan güvercinler korkmama sebep oldu. hemen aşağıdaki fotoğraflar uzun pozlama ile çekildiğinden aydınlık gözüküyor ama fotograflardan daha karanlık bir yer. Tapınağı ziyaret ederseniz, bodrum katını görmeden dönmeyin.








Yazılıkaya - Midas Antik kenti.
Eskişehir'den yaklaşık 70 km uzaklıkta, doğal güzelliklerin arasından geçilerek gidilen "keşke çok daha önce gelseydim" diyeceğiniz bir yer. Seyitgazi'den geçerken kasabalardan birisinde semt pazarı kurulmuştu. Hemen daldım pazara, meyve aldımve devam ettim. Kasaba bana küçükken yaşadığımız Samsun'un ufak bir ilçesini anımsattı, sanırım bu yüzden çok hoşuma gitti, yoksa bir özelliği olan bir yer değildi. Tipik İç Anadolu kasabası.

Yol boyunca bir çok tarihi yer tabelası göreceksiniz, açık söylemek gerekirse içlerinden çok azı ilgi çekici, çok vaktim olmadığı için direkt Yazılıkıkaya'ya doğru devam ettim. Buranın coğrafi yapısı kapadokyaya çok benziyor, burada da kayalar yumuşak ve rüzgar tarafından şekillendirilmiş. Aşağıdaki fotoğraflardan görebileceğiniz gibi çok güzel manzaralar bulabiliyorsunuz.

Midas şehrinin büyük bir kaya bloğuna kurulmasının sebeplerinden birisi de bu, kayaları kolayca şekillendirmişler ve doğayı kullanığ kendilerine korunaklı bir şehir, kale oluşturmuşlar. Yazılıkaya görkemli bir anıt, gerçekten ihtişamlı. Şehri yazılıkayanın olduğu yerden başlayıp, patika yolu takip ediyorsunuz. İçinde bulunduğunuz tepeyi daire çizerek gezdiğinizde tekrar yazılıkayaya geliyorsunuz. Maalesef yeterince bilgilendirici tabelalar yok, o yüzden şehrin girişinden  mutlaka krokiyi alın ve onu takip edin. Yoksa çok güzel yerleri kaçırabiliyorsunuz. Ben az kalsın su depolarını kaçırıyordum. Girişteki güvenlik çok yardımsever birisiydi, hemen koşup yanıma geldi ve bana kroki verdi, ufak da bilgilendirmede bulundu.

Fotoğraf açısından da, tarih açısından da çok keyif alacağınız bir yer. Mutlaka ziyaret edin derim.

İki günde buraları gezdim, Kasım ayı olması, havanın soğuk olması nedeniyle sakindi, çok az kişi vardı ve bu çok işime geldi. Kafa dinleyerek, dolana dolana tadını çıkardım. Neyse, fotoğraflar aşağıda, iyi seyirler ;)







































Yorumlar